Bu Blogda Ara

atinayolcusu

@atinayolcusu

26 Temmuz 2018 Perşembe

ALES NEDİR, KİMLER GİRMELİ, LİSANSÜSTÜ EĞİTİM, İÇERİK, E-ALES

Temmuz 26, 2018 0 Comments
ALES hakkında her şey
ales başvuru tarih haber ile ilgili görsel sonucu
ALES NEDİR?
ALES, Akademik Personel Ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı’dır. ALES, ÖSYM tarafından sonbahar ve ilkbaharda olmak üzere yılda iki kere yapılmaktaydı. Ancak YÖK 2018 yılında ALES’i üç kere yapma kararı almıştır.
ALES/1  -    6 Mayıs 2018
ALES/2  -    30 Eylül 2018
ALES/3  -    18 Kasım 2018 (Başvuru tarihi:19 Eylül-27 Eylül)
ALES, 2018 yılından itibaren 81 ilde yapılmaya başlanmış ve bin altı kotası kaldırılmıştır. Lefkoşa’da ise sadece ALES/1 (ilkbahar) sınavı yapılacaktır. Sınavın güncel başvuru ücreti 100 TL’dir. Geç başvuru tarihi 10 Ekim 2018 ve gün içinde ödeme yapılır, ücreti ise 150 TL’dir. Sınav saati 10.15 ve süresi 150 dakikadır. Sınavda toplam 100 soru bulunmakta, bunların 50 tanesi sözel, 50 tanesi sayısal testinde yer almaktadır. Tek kitapçık verilmekte ve dört yanlış bir doğruyu götürmektedir. ALES’in geçerlilik süresi 5 yıldır. ALES’e birden fazla kez girerseniz en yüksek puanınızı kullanabilirsiniz.

KİMLER İÇİN ALES PUANI GEREKLİ?
Lisans eğitimi alan veya bir lisans programından mezun olmuş herkes ALES’e girebilir. Denklik belgesi bulunması koşuluyla, yurt dışında lisans eğitimi almış kişiler de sınava başvurabilirler.
> Yükseköğretim kurumlarında öğretim görevlisi, okutman, araştırma görevlisi, uzman, çevirici ve eğitim öğretim planlamacısı kadrolarına yapılacak atamalarda,
 > Ülkemizde lisansüstü eğitime girişte,
 > Yurt dışına lisansüstü eğitim için gönderilecek adayların seçiminde ilgili kurumların kullanacakları puanları sağlayan sınav sistemidir.

ALES PUAN TÜRLERİ ve TEST AĞIRLIKLARI





Lisansüstü eğitime başvurabilmek için ALES’ten en az 55 puan almanız gerekmektedir. Akademik kadrolara atanabilmek için en az 70 almalısınız. Bu puanlar ÖSYM’nin kılavuzundaki şartlardır. Ancak her üniversitenin kendi başvuru şartları bulunmaktadır. Örneğin Pamukkale Üniversitesi’nde tezli Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik yüksek lisansına başvuru şartı olarak ALES’ten 70 puan istenmektedir. Bu durumda seçilebilmeniz için 70 puandan da yüksek bir puan almanız gerekmektedir. Başvuru yapacağınız üniversitenin enstitü sayfasından “Başvuru Koşulları”nı okumalısınız.


LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ve ALES
Üniversiteler yüksek lisans veya doktora adaylarının ALES sonuçlarına, yabancı dil sınav sonuçlarına, diplomalarına, mülakat sonuçlarına ve bilimsel sınav sonuçlarına bakarak bir değerlendirme puanı oluştururlar. Değerlendirme puanına katılacak faktörler ve bunların yüzdelikleri her üniversitenin enstitü senatosunun kararına göre belirlenir. Yüksek lisansta veya doktorada başvurmak istediğiniz üniversitenin enstitüsü ALES puanı koşulu bulunuyorsa ÖSYM kuralları gereği bu değerlendirmenin en az %50’si ALES puanıdır.
Örnek:
Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi Tezli Yüksek Lisans Programı Başvurularının Değerlendirilmesi
a) İlgili programın alanındaki ALES puanının %50’si
b) Yabancı dil puanının % 25’i*,
(Yabancı Dil şartı aranmayan YL programları da bu değerlendirmeye tabidir. Bu nedenle bu programlara başvuranlar varsa yabancı dil belgelerini verebilirler.)
c) Mezuniyet ortalamasının %25’i toplanarak bulunan başarı notlarının en yüksek nottan itibaren yapılacak sıralamada kontenjan içinde kalanlar ilgili programa kabul edilirler.

e-ALES NEDİR?
Uzun araştırmalarım sonunda bu karışık olayı çözdüm ve size basitçe anlatayım.
Olay 1. 2017’de ALES’in soru sayısı ve süresi değiştirildi ve sınavın geçerlilik süresi 3 yıldan 5 yıla çıkarıldı. Eski sınavların da beş yıl geçerli olacağını duyurdu.
Olay 2. Sınava bu değişiklikten önce giren kişiler puanlarının 5 yıl geçerli olacağını düşünerek ALES’e girmedi.
Olay 3. Danıştay eski sınavların beş yıl geçerli olmasının adaletli olmayacağını söyleyerek yürütmeyi durdurdu. (Yani eski sınavlar beş yıl geçerli olmayacak.)
Olay 3. Mağdur kişiler YÖK’e başvurdu ve YÖK, "Sizi mağdur etmeyeceğiz, çalışmalar devam ediyor" dedi.
Olay 4. İşte bu çalışma e-ALES’ti. Ancak e-ALES de iptal edildi.
Olay 5. YÖK, ALES’in yılda üç kere yapılması çözümünü mağdur kişilere müjde olarak verdi.

ALES KONU DAĞILIMI
Matematik
1. Temel Kavramlar
2. Çözümleme
3. Bölme ve Bölünebilme
4. Asal Çarpanlar, Ebob-Ekok
5. Rasyonel Sayılar
6. Sıralama, Basit Eşitsizlikler, Mutlak Değer
7. Özdeşlikler ve Çarpanlara Ayırma
8. Üslü Sayılar
9. Köklü Sayılar
10. Denklemler
11. Oran-Orantı
12. Sayı ve Kesir Problemleri
13. Yaş Problemleri
14. İşçi ve Havuz Problemleri
15. Hareket Problemleri
16. Yüzde, Kar-Zarar ve Faiz Problemleri
17. Karışım Problemleri
18. Kümeler
19. İşlem
20. Saymanın Temel İlkesi ve Olasılık

Geometri
1. Doğruda Açılar
2. Üçgende Açılar
3. Üçgende Uzunluk ve Alan
4. Üçgende Açıortay, Kenarortay ve Benzerlik
5. Dörtgenler
6. Çember ve Daire
7. Analitik Geometri
8. Katı Cisimler

Sayısal Mantık
1. Grafik Yorumlama ve Tablo Okuma
2. Şekil Yetenek ve Sayı Dizileri
3. Mantıksal Muhakeme Problemleri

Türkçe
1. Sözcükte Anlam
2. Cümlede Anlama
3. Anlatım Biçimleri
4. Paragraf
5. Anlatım Bozuklukları

Mantıksal Akıl Yürütme
1. Şifreleme, Şifre Çözümleme
2. Sözel Akıl Yürütme ve Sözel Zekaya Dayalı Problem Çözme

Kaynakça
2018 AKADEMİK PERSONEL VE LİSANSÜSTÜ EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (ALES) BAŞVURU KILAVUZU
http://www.yurtgazetesi.com.tr/egitim/yokten-yeni-magduriyet-e-ales-iptal-edildi-h99132.html


Copyright © 2018 Tüm Hakları Saklıdır.

25 Temmuz 2018 Çarşamba

YDS NEDİR? YDS ADAYLARI VE İÇERİK e-YDS NEDİR?

Temmuz 25, 2018 1 Comments
Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı ÖSYM tarafından yapılan merkezi dil sınavıdır. YDS 81 ilde ve KKTC’de yapılmaktadır. Bir yılda sonbahar(eylül) ve ilkbahar(nisan) dönemi olmak üzere iki kere yapılmaktaydı ancak ÖSYM, 2 Aralık 2018 tarihine üçüncü bir YDS daha koydu. Böylece yılda iki kez yapılan YDS sayısı 3'e çıkmış oldu. ÖSYM bu kararı ile sınav takviminde yeni bir güncelleme yaptı. Sınavın güncel başvuru ücreti 100 TL'dir. Sınav süresi 150 dakika olup 80 çoktan seçmeli sorudan oluşmaktadır. 4 Yanlış cevap 1 doğru cevabı götürmez. ÖSYM Başkanlığı, Akademik kadrolara başvuruda bulunmak isteyen adaylar için YDS puanının süresiz geçerli olacağını ilan etmiştir. Ancak bu uygulama üniversiteden üniversiteye farklılık göstermektedir. Bu nedenle adayların başvuru yapacakları üniversitelerin ilgili duyurularını takip etmeleri gerekmektedir.
Dil tazminatı için YDS geçerlilik süresi ise 5 yıldır. YDS yalnızca İngilizce sınavı değildir. İngilizce dışında Almanca, Fransızca, Çince, Arapça, Bulgarca, Danimarkaca, Ermenice, Farsça, Gürcüce, Hollandaca, İspanyolca, Korece, Lehçe, Japonca, İtalyanca, Macarca, Sırpça, Rusça, Portekizce, Ukraynaca, Yunanca ve Rumence sınavları da açılmaktadır. 
Eğer YDS'ye aynı dilden bir kereden fazla girer ve farklı puanlar alırsanız, aldığınız en yüksek puan geçerli sayılır. 

YDS PUANLARININ SEVİYELERİ
  • 100-90 PUAN A SEVİYESİ
  • 89-80 PUAN B SEVİYESİ
  • 79-70 PUAN C SEVİYESİ
  • 69-60 PUAN D SEVİYESİ
  • 59-50 PUAN E SEVİYESİ

Kimler İçin YDS Puanı Gerekli?
  • KPSS Lise Adayları (Bazı kurum kontenjanlarında aranılan şartlar arasında öğrenim şartının yanında yabancı dil şartı da yer alabilmektedir.)
  • KPSS Önlisans Adayları (Bazı kurum kontenjanlarında aranılan şartlar arasında öğrenim şartının yanında yabancı dil şartı da yer alabilmektedir.)
  • Üniversite 3 veya 4. Sınıfta Okuyanlar (Araştırma görevlisi seçme ve atama işlemlerinde yabancı dil yeterlik sınavı yerine YDS sonuçlarının kullanılması olanağı bulunmaktadır.)
  • KPSS Lisans Adayları (Lisans düzeyinde her yerleştirmede çok sayıda kontenjan için yabancı dil puanı istenmektedir.)
  • KPSS A Grubu Adayları (A grubu adayların hepsinin YDS'ye başvurması gerekmektedir.)
  • Kamu Personeli (Kamuda çalışanlardan yabancı dil tazminatı almaya hakkı olanların bu tazminatı alabilmeleri için YDS'ye girmeleri gerekmektedir.)
  • Yüksek Lisans Adayları [Yüksek lisans (master) öğrencisi alımlarında ALES puanı ile birlikte yabancı dil puanı da aranmaktadır.]
  • Araştırma Görevlisi Olmak İsteyenler (Araştırma görevlisi seçme ve atama işlemlerinde yabancı dil yeterlik sınavı yerine YDS sonuçlarının kullanılması olanağı bulunmaktadır.)
  • Doktora Adayları (Doktora öğrencisi alımlarında ALES puanı ile birlikte yabancı dil puanı da aranmaktadır.)
  • Doçent Adayları (Doçent adaylarının YDS'ye girmeleri ve 100 üzerinden en az 65 almaları gerekmektedir.)
  • Doktora ve Sanatta Yeterlik Çalışmasına Başvuracak Olanlar (Bu kişilerin YDS'ye girerek 100 üzerinden en az 55 almaları gerekmektedir.)
  • Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) Adayları
  •  Diş Hekimliği Uzmanlık Sınavı (DUS) Adayları
  • Yurt Dışında Bir Yükseköğretim Programını Bitirenler (Yükseköğretim Kurulu tarafından yurt dışında bir yükseköğretim programını bitirenlerin diploma denklik işlemlerinde Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği uyarınca YDS sonuçları kullanılabilecektir.)

YDS’NİN İÇERİĞİ VE SORU DAĞILIMI 

1-6.  SORULAR VOCABULARY (KELİME BİLGİSİ)

(1)ADJECTIVE        (1)ADVERB          (1)VERB
(1)NOUN                 (2)PHRASAL

7-16. SORULAR GRAMMAR (DİL BİLGİSİ)

(3)GRAMMAR (DİLBİLGİSİ)      (2)PREPOSITIONS (EDATLAR)
(5)LINKING WORDS (BAĞLAÇLAR)

17-21. SORULAR CLOZE TEST 1

(2)LINKING WORDS (BAĞLAÇLAR)        (1)PREPOSITION (EDAT)
(1)VOCABULARY (PHRASAL) (KELİME BİLGİSİ)
(1)GRAMMAR (DİLBİLGİSİ)

22-26. SORULAR CLOZE TEST 2

(2)LINKING WORDS (BAĞLAÇLAR)         (1)PREPOSITION (EDAT)
(1)VOCABULARY (VERB) (FİİL)                (1)GRAMMAR (DİLBİLGİSİ)

27-36. sorular SENTENCE COMPLETION (10 CÜMLE TAMAMLAMA SORUSU)

37-42. sorular TRANSLATION ( 6 ÇEVİRİ SORUSU – 3 İNGİLİZCE TÜRKÇE – 3 TÜRKÇE İNGİLİZCE)

43-62.  sorular READING PASSAGES ( TOPLAM 5 OKUMA PARÇASI HER BİR PARÇA 4 SORUDAN OLUŞUYOR TOPLAM 20 SORU)

63-67.  sorular DIALOGUE COMPLETION (5 DİYALOG TAMAMLAMA SORUSU)

68-71.  sorular RESTATEMENT (4 ANLAMCA EN YAKIN CÜMLEYİ BULMA SORUSU)

72-75. sorular PARAGRAPH COMPLETION (4 PARAGRAF TAMAMLAMA SORUSU)

76-80. sorular IRRELEVANT (5 ANLAM BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZAN CÜMLEYİ BULMA SORUSU) 



E-YDS NEDİR?
Elektronik Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavıdır. 13.10.2014 tarihinde ÖSYM tarafından yapılan duyuru ile bilgisayar ortamında uygulanan dil sınavıdır.
E-YDS ilk olarak 20.09.2014 tarihinde yapılmıştır.
YDS ye giren adaylara sağlanan tüm haklar E-YDS ye giren adaylar için de geçerlidir.
ÖSYM sitesinden yapılan açıklamaya göre E-YDS ye başvuran adaylara bilgisayar eğitimi verilmeyecektir.
Bu nedenle sınava başvuracak adayların bilgisayar kullanma bilgi ve becerisine sahip olmaları gerekmektedir.
E-YDS ye girecek adayların sınav uygulamasını görmek amacıyla ÖSYM nin sitesinde bulunan E-YDS deneme uygulamasından yararlanmaları tavsiye edilmektedir. Sınav süresi 150 dakikadır, 80 sorudan oluşmaktadır ve içeriği YDS ile aynıdır.



Kaynaklar

Copyright © 2018 Tüm Hakları Saklıdır.

23 Temmuz 2018 Pazartesi

NİKAH SALONUNA GİRMEDEN MUTLAKA DÜŞÜNMENİZ GEREKENLER

Temmuz 23, 2018 0 Comments
Evlilik iki kişinin hayatını birleştirmesidir. O zamana kadar yalnızdınız veya bambaşka bir hayata sahiptiniz ama şimdi büyük bir değişim sizi bekliyor. Evlilik çoğu genç kız için tozpembe bir hayaldir. Ancak, evliliğinizin hayallerinizdekine yakın bir hayat olmasını istiyorsanız bazı şeyleri dikkatlice düşünüp karar vermelisiniz. Eğer vakit varken hayatınıza bir müdahalede bulunmazsanız ileride beklenmedik sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Ben yazımda genel hatları çizeceğim. Bu kriterlerin dışında sizin de olmazsa olmazlarınız, beklentileriniz, düşünceleriniz nelerdir belirleyip bunları da değerlendirmeniz gerekmektedir.


Aileye Karşı Tutum
Sizin ailenize saygılı davranıyor mu? Sizi ailenize karşı olumsuz düşüncelerle etkilemeye çalışıyor mu? Peki siz? Aileler uzakta olup görüşmeseniz bile hayatınızdan çıkaramayacağınız kişilerdir. İki taraf da aile konusunda saygılı davranmak zorundadır. Aileye yapılan saygısızca tutumlar, eşler ve aileler arasında geçimsizlik oluşturmaktadır.
Ödün Verebilmek
Hayatınız boyunca birlikte büyük küçük birçok karar alıp uygulayacaksınız. Bazen siz bazen karşı taraf çok istese bile gerektiğinde bir şeylerden vazgeçmek zorunda kalacaktır. İkiniz de böyle durumlarda gereken hassasiyeti gösterip, üstünüze düşen her neyse yapabilecek misiniz? Yoksa bu konular sizin aranızda sorunlara dönüşebilir mi?
Çocuk Düşüncesi
Çocuk sahibi olmak, çocuk sayısı, çocuk bakımı, çocuk terbiyesi ve hatta çocuk cinsiyeti hakkında tutumlarınız benziyor mu? Çocuk sahibi olmak için evlenmek isteyen biriyle, çocuk sahibi olmak istemeyen ancak birbirine çok aşık iki kişi ne kadar sağlıklı bir evlilik geçirebilir? Çocuk hakkında evlenmeden önce konuşmayı tercih etmeyen çiftler, bu konuların eşler ve aileler arasında büyük problemlere neden olabileceğini bilmelisiniz.



Sağlıklı İletişim
“Sözcüklerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız.”
Konfüçyüs
Karşınızdaki kişiyle ciddi konuları konuşabilmelisiniz. Hayat nasıl ki iyi günde kötü günde devam ediyorsa, kuracağınız birlikteliğin size destek, sığınak, güvenli bir liman olabilmesi için birbirinizle sağlıklı iletişim kurabilmeniz evliliğinizin uzun ömürlü olması için önemli bir faktördür.
Sorumluluk Bilinci
Haklarımızı ve sorumluluklarımızı bilerek yaşamalıyız. Evlilik bir ortaklık olarak düşünülebilir, bir hayatı ortak yaşamaya söz vermektir. Bu ortaklıkta herkesin sorumluluğu olmalı ve herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Evlilik sorumlulukları hakkında düşüncelerinizi birbirinize açıkça ifade etmelisiniz. Sorumlulukların eşit dağılmaması ya da alınan sorumluluğun yerine getirilmemesi ilişkilerde yıpranmalara yol açabilir.
Hedef veya Hayaller
Evlenmeyi düşündüğünüz kişi ile hayallerinizi ve hedeflerinizi paylaşın. Evlendikten sonra hayallerinizi geride bırakmanız isteniyorsa bu sizi mutsuzluğa sürükleyebilir. Eğer anlaşılıp, orta yol bulunamıyorsa ciddi bir tercih sizi bekliyor demektir.
Siz karşı tarafın hayalleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Karşı tarafın mutluluğu da sizin mutluluğunuz kadar gereklidir.
Evliliğe Hazır Olmak
Anlaşılması en güç maddelerden biri de kişinin kendisinin ve karşısındakinin evliliğe hazır olup olmadığına karar vermesidir. Çünkü ortada bir sevgi varsa insanın gözüne perde iner, olumsuzlukların hepsinin evlilik sihriyle yok olacağına inanır. Çünkü öyle olmasını istiyor. Aslında farkında olduğu bir problem var ama çözmeye çalışmak yerine bunu ertelemeyi tercih ediyor. Eğer çözmeye çalıştığı sorunun çözülmediğini görürse o zaman daha büyük bir ikileme düşeceğini beyin algılar ve rahatı için bu yolu seçer.

Evlilik kadar ciddi bir olayda hem de geleceğinize yön vermeden önce iyi düşünüp hareket etmek zorundasınız. Kendinize ve karşınızdaki kişiye karşı dürüst olmanız dileğiyle…


Copyright © 2018 Tüm Hakları Saklıdır.

18 Temmuz 2018 Çarşamba

ÇİZGİ FİLMLERİN OLUMSUZ ETKİLERİ NASIL AZALTILABİLİR? ÇİZGİ FİLM NASIL SEÇİLMELİDİR?

Temmuz 18, 2018 2 Comments

Televizyonu olmayan aileler, merak etmeyin hiçbir şey kaybetmiyorsunuz. Çocuk televizyondan bir şey öğrenirken bir şey kaybediyordur. Bu yazı evinde televizyonu olan ve çocuğu televizyon izlemek isteyen ailelere yönelik tavsiyeler içermektedir.


  • Sadece televizyon karşısında yemek yedirebiliyorum. 
  • O televizyon izlerken ben de dinleniyorum. 
  • Misafirin yanında hiç rahat vermiyor ben de çizgi film açıyorum. 
Bunlar annelerin çok sık kurduğu cümleler. Çocukların televizyon izlemesi ve dil gelişimi konusunda yazı yazmıştım, ancak bu yazı özel olarak çocukların çizgi film izlemesi hakkında olacak.


Bizim çocukluğumuzda bu kadar çok çizgi film kanalı yoktu. Her saat çizgi film bulma imkanımız da yoktu. Çizgi filmler sabah saatlerinde yayınlanırdı. Acaba neden? Çünkü biz oyun oynamak için sokağa çıkardık. Evde çizgi film izleyici kitlesi yokken televizyoncular neden çizgi film yayınlasın ki? Bir çocuk için arkadaşlarıyla oyun oynamak, çizgi filmlerden çok daha eğitici ve öğreticidir.


Günümüzde ise televizyonda her an çizgi film bulabilirsiniz. Çünkü dışarıda oyun oynayan çocuklar bulmanız çok zordur. Çocuklardaki yetişme tarzının değişmesinin televizyona etkisini görebilirsiniz.


Bu kadar çok çocuk evde televizyon karşısındayken televizyon hakkında konuşmamak olmaz. Çizgi filmler çocuklar izlesin diye yapılıyor ama unutmayın ki o filmleri yapanlar yetişkin insanlar, yani sizin çocuğunuz kadar masum düşünceli insanlar değil. Çocuğunuz size emanet öyle değil mi? O zaman bakmakla yükümlü olduğunuz o güzel çocuklarınız için sorumluluk sahibi olmalısınız.


Bir çizgi filmi tüm çocuklar izlemiyor. Bu ne demek? Örneğin Pepee’yi  yedi yaşındaki bir çocuk izlemez. Konusu,  görüntüsü, diyalogları çocuğun gelişim döneminin gerisinde kalmıştır, ilgisini çekmemeye başlar. Her çizgi filmin hitap ettiği yaş aralıkları mevcuttur. Büyüdükçe çocuğunuzun televizyonda izlemek istediği şeyler değişir. Bu değişimleri takip etmek zorundasınız. Bebekler bile artık akıllı telefon kullanabiliyorken kumandayı elinizde tutarak bunu yapmanız zor olacaktır. Şimdi ne yapacaksınız? Odada onu yalnız bırakmak en büyük hata olacaktır. Söylenecek o kadar çok detay var ki… 

İnsan beyni bir sünger gibidir, her şeyi emer. Televizyon, izlerken karşınıza ne çıkacağını bilemediğiniz bir makinedir. Bu ekranın karşısına savunmasız bir şekilde çocuğunuzu bırakmanız ne kadar doğru? 

Çocuğunuz soyut işlem döneminde değilse(12 yaş ve daha üstü) yani somut işlemler veya daha önceki dönemlerden birindeyse gördüğü şeylerin hayal, şaka, mecaz, metafor olduğunu ayırt edemez. Çizgi filmde izlediği karakteri kendisiyle özdeşleştirip onun yaptığı hareketi yapmak isteyebilir. Bunu yapamayacağını sizin söylemeniz gerekir, bu yüzden çocuğunuzun ne izlediğini bilirseniz düşüncelerine müdahale edebilirsiniz. Çocuğunuz size soru sorduğunda ona uygun bir üslupla cevaplar verin, anlaşılır ve sevecen olun. Çocuğunuz size soru sormaktan çekinmesin. Sorularına cevap alamayan çocuklar bir süre sonra soru sormazlar. Bu durum özgüven eksikliğine yol açabilir ya da ebeveyn çocuk kopukluğu oluşabilir. Bunların da doğuracağı başka sonuçlar olacaktır. Eğer durumun farkında olsaydınız eminim ki çocuğunuzun size saçma gelen tüm sorularına büyük heveslerle cevap verirdiniz. Çocuk gelişiminde her şey birbirine bağlıdır, bir noktada oluşan kopukluk düzeltilmediği sürece kendini başka biçimlerde gösterecektir.


Çizgi filmlerin içeriğinin temiz olması konusunda oldukça titiz davranmalısınız. Şiddet başta olmak üzere cinsellik, belli bir gruba düşmanlık(ırkçılık, islamofobi vb.), olumsuz davranışlara özendiricilik(hırsızlık, tembellik vb.),  korku unsuru, yanlış yönlendirme-inanç geliştirme olup olmadığına dikkat etmelisiniz. Şüphelendiğiniz içerikleri çocuğunuza izlememesi gerektiğini uygun bir dille, karşınızdakinin bir birey ve aklı olduğunu unutmadan anlatırsanız çocuğunuza faydalı ebeveynler olabilirsiniz. Asla yapılmaması gereken ise çocuk izlerken televizyonu kapatmak veya açıklama yapmadan izleme bunu demenizdir. Hiçbir etkisi yoktur bu davranışlarınızın hatta yasakladığınız için daha da çekici hale gelecektir. İzlediğiniz çizgi film hakkında internetten, araştırma yaparak sizin fark etmediğiniz bir olumsuz yanı olup olmadığını öğrenebilirsiniz.


Çizgi filmin fon müziği bile çok önemlidir. Çocuk rahatlatıcı müzikler yerine gerilim dolu sesler duyarsa bu gerilimden kurtulmak isteyecektir. Yine çizgi filmde gördüğü şekilde bunu yapacaktır çünkü stresle nasıl baş edeceğini kimse öğretmediyse televizyondaki karakteri örnek alır, taklit eder. Evet, çocuklar 2.5 yaştan itibaren gördüklerini taklit ederler, dil gelişimi dahil öğrendikleri şeyler taklit ve tekrardan oluşur. Şimdi sizin çocuğunuz nasıl çizgi filmler izliyorsa (buna ne kadar süre maruz kaldığı da önemli) o davranış yöntemleriyle hayatta kalmaya çalışır.


Olumsuz etkileri azaltmak için ve izlenilen çizgi filmin olumlu etkisi olsun istiyorsanız çocuğunuzla birlikte çizgi filmi izleyip, onun sorularına cevap vereceksiniz. Çizgi film bitince ne anladığını öğrenmeniz için ve varsa yanlış anlamalarını düzeltebilmeniz için çizgi filmle ilgili siz de ona sorular yöneltin. Televizyon izlemek için belirli bir zaman ayarlayın. Planları çocuğunuzla konuşarak yaparsanız çocuğunuzun uyması daha kolay olacaktır. Ona ne zaman televizyon izlemek istediğini sorun. Günde iki saat televizyon izleme hakkın var ne zaman kullanmak istersin dediğinizde o da sevdiği çizgi filmin olduğu vakitlerde hakkını kullanabilir. Eğer sakıncalı değilse ve gelişimine uygun bir çizgi filmse hiç zorlanmadan bu plana siz de uyun. Böylece çocuğunuz disiplini, zaman yönetimini, plan yapmayı, karar vermeyi deneyimlemiş olacaktır. Bir olayda bir çok geliştirici puan topladınız, tebrikler!


Copyright © 2018 Tüm Hakları Saklıdır.

15 Temmuz 2018 Pazar

ÖDEV YAPMAYAN ÖĞRENCİ

Temmuz 15, 2018 2 Comments

Modern eğitim sistemlerinde ödev, ilkokul öğrencileri için öğretmenin ebeveynlerden bir ricası olarak görülür. Öğretmenin iş birliği kurma ricası olarak düşünülebilir. Ödevler eğitimi yalnızca gerekli görüldüğü zamanlarda tamamlayıcı faktördür. Eğitimin ana faktörü olarak düşünülmesi eğitimciyi yanlışa götürmektedir.


Zorunluluk mudur ödev vermek-yapmak?


Araştırmalar ilkokul ödevlerinin öğrenmeye katkısının binde bir civarında olduğunu söylemektedir. Üstelik ödev yetiştirme kaygısı öğrencide okuldan soğumaya sebep olabilmektedir. Öğretmenlerin ödev yapmayan çocuğa yaptırım uygulaması doğru değildir.
İyi bir öğretmen ödev veren değil bilgiyi okulda öğretebilendir. Çocuğun gelişimine ödev yapmak değil oyun oynamak katkı sağlar. Aileler okuldan gelen çocuğu ile ödev başına oturmak yerine oyun oynayarak onları rahatlatırsa çocuğun okul başarısı artacaktır.


Öğretmen ödevi hangi koşullarda vermelidir?


1.)    Eğer öğretmen konuyu okulda yetiştiremediyse veliden bu konuda yardım isteyebilir.



Örnek Metin*Sayın veli,
Bugün ……… dersinde ……… konusunu işledik. Akşam evde çocuğunuzla ……… kitabından sayfa  ….’dan …..’a kadar olan alıştırmaları yapmanızı rica ediyorum. Konunun pekiştirilmesine ihtiyacımız var. Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.



Bu şekilde yazılmış notu öğrenci ile veliye iletebilirsiniz. Veliye mesaj iletilecek durumlarda velinin yardımına gerçekten ihtiyaç duyulmasına özen gösteriniz.



2.)     Öğrencinin öğrenmelerini pekiştirmesine ve kendi kendine yapabilir duruma gelmesi için;


Birinci sınıf öğrencileri – Günlük 10 dakika
İkinci sınıf öğrencileri – Günlük 20 dakika
Üçüncü sınıf öğrencileri – Günlük 30 dakika okul – aile işbirliği ile çalışmalıdır. Okulda öğrenilenlerin yaşama aktarılması sağlanmalıdır. Aile bu şekilde pratikte eğitime katkı sağlamış olacaktır.


Görüldüğü üzere ödev bir emir değildir. Bu durumda çocuk hakkında konuşan veli ile öğretmenin konusu çocuğun ödevini yapıp yapmaması olmamalıdır. Öğretmen, çocuğun ödev yapmamasından yakındığı zaman veli üzerinde bir baskı oluşturmaktadır. Bu baskı öğrenciye yansıdığında ebeveyn-çocuk ilişkisini olumsuz etkileyebilmektedir. Ebeveynler öğretmen rolünde evde çocuğa ödev yaptırmakla görevli değildir.


Ödev yapmayan çocuk başarısız çocuk mudur?

Copyright © 2018 Tüm Hakları Saklıdır.

14 Temmuz 2018 Cumartesi

ÇOCUKLARDA DİL GELİŞİMİ VE TELEVİZYON

Temmuz 14, 2018 0 Comments

Televizyon tek yönlü bir iletişim aracıdır. Tek yönlü iletişim, kaynak ile alıcının karşılıklı ilişkiye girmediği bir türdür. Hedef iletinin alıcıya ulaşmasıdır.


*Televizyondan gelen iletiye çocuğunuz cevap verme gereksinimi duymaz. Sessizce ve dikkatli bir şekilde televizyonu izlemeye devam eder. Bu da tek yönlü iletişimde olduğunu gösterir. Bir reklamı, çizgi filmi, programı izlerken izleyici konumunda kalır.


Tek yönlü iletişim çocuğun pasif hafızasını geliştirirken, çift yönlü iletişim yani karşılıklı konuşma aktif hafızayı geliştirir.
Her evde televizyonun olduğunu düşünürsek ebeveynlerin dikkatli ve disiplinli olması gerekir.


*Çocuğunuz televizyonun karşısında aşırı derecede kalırsa bu sürede karşılıklı iletişime geçemediği için dil gelişimi geriler.  Çünkü konuşmaya ihtiyaç duymadığı için konuşmadan geçirdiği vakitlerde dilini geliştirmesi beklenemez. Sadece duyarak tüm kelimeleri konuşamaz.


Çocuğun konuşacak gerçek insanlara ihtiyacı vardır. Böylece karşılıklı bir iletişim olur ve çocuk konuşmak için kendini zorlar. Gelişim için bireyin bulunduğu durumundan daha iyisini istemesi ve çabalaması gerekir.


0-3 yaş arası en önemli dönemdir. Bu dönemdeki çocuklar günde 1-2 saatten fazla televizyon izlememelidir. İzlenilen programlar ebeveyn tarafından takip edilmeli ve içerikleri uygun bulunan program izletilmelidir. Bu koşullarda izlenilen televizyonun faydalı etkileri olabilir.


Uzun süre televizyonun karşısında vakit geçiren çocuklarda otizme benzeyen belirtiler görülebilir ancak televizyon izleyerek otizmli olunmaz. Otizmi olan çocuğun belirtilerini ağırlaştırabilir.


Çocuğun bakımını üstlenen kişilerin çocuğu televizyon başında bırakmasının birçok olumsuz sonucu vardır. Çocuk bu sürede ilgi ve sevgi ihtiyacını karşılayamamaktadır. Bu da çocuğun çevresine karşı ilgisiz kalmasına, duygularını ifade edememesine, iletişim başlatmada isteksiz olmasına, göz teması kuramamasına yol açabilmektedir.


4-7 yaş dönemi çocuğun sosyalleşme ihtiyacının doğduğu dönemdir ve bu dönemde çocuğun dil gelişiminin büyük kısmı gelişmiştir, ancak gelişme devam etmektedir.


Bu dönemde televizyonda izlenilen programların çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri şu şekilde olabilmektedir. Soyut düşünebilme dönemine henüz gelmediği için çocuklar televizyonda gördükleri şeyleri gördükleri şekilde algılarlar. Eğer çocuk soyut bir şeyi görüp yapmak isterse sorun olabilir. Örnek vermek gerekirse bir süper kahramanın uçabilmesinin soyut düşünce eseri olduğunu algılayamaz ve kendisinin de uçabileceğine inanır.


Televizyonda izlediği şeylerin etkisi altında kalabilir, bazı şeylerden korkabilir. Şiddet içerikli yayınlara karşı ebeveynlerin uyanık olması ve kesinlikle izletmemesi gerekmektedir.


Çocukta uyku sorunları, bir şeye karşı korku veya yalnız kalmak istememe gibi durumlar başladıysa bunun nedeni televizyon olabilir. 

*Çizgi filmler de dahil olmakla birlikte tüm izlediklerini şiddet, gerilim, korku bakımından incelemeli ve çocuğun gelişim dönemine uygun görülen yayınları izlemesine izin vermelisiniz.

Copyright © 2018 Tüm Hakları Saklıdır.

13 Temmuz 2018 Cuma

LİSE TERCİHİNDE NELERİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMALISIN?

Temmuz 13, 2018 2 Comments
13 TEMMUZ LGS TERCİHLERİNİN SON GÜNÜ

Bu yollardan geçmiş orta halli bir öğrenci olarak naçizane fikrimi söyleyeyim.


En iyi lise evine yakın olandır.


İlerleyen dönemlerde dersane/ek ders/özel hoca vs. işleri açılacak başına. Bir de sabah akşam haftanın beş günü yol çekme. O yollar insanın kafasını çok dolduruyor. Hele İstanbul'daysan...


Evine yakın ancak iyi bir okul olmalı tabiki.


İmkanın varsa o okulda okuyan öğrencilerle konuş. Aklına gelen her şeyi sor. Tek bir kişiyle yetinme. 


Okuldaki rehber öğretmeninle hala tanışmadıysan hemen koş ona sor. Bu okulları listeme yazdım ama okulun ortamı, öğrencileri, öğretmenleri, imkanları nasıl??


Bazı rehberlikçiler her şeyden bihaber olabilir ama sen yine de dene belki sizinki atanmışlığın sarhoşu olmamıştır.


Öğrencilerin sosyo-ekonomik durumu da okul için önemli bir gösterge olabilir. Yüksek veya düşük gelirli öğrencilerin çoğunlukta bulunduğu okullara gitme.Orta direk aileler kraldır.  


Okulun sunduğu imkanları dışarıdan bir göz olarak nasıl anlarsın? En basit olarak okulun madalyalarını inceleyebilirsin. Fiziksel olarak spor salonuna, konferans salonuna bakabilirsin. 


Okulun ortamı hakkında da bulunduğu konum.. Yakınında meslek lisesi falan varsa -1 puan... Kimse gücenmesin ama bu böyle.


Saçma sapan cafeler falan da olmasa güzel olur çünkü sen oralara takılırsın...



Tekstilden de uzak dur...


(Allah'ım bu ülkede gençler için ne çok tehdit var!)

Ben yazayım da ister uyarsın ister uymazsın.


Okulun müdürüyle görüş ve ona öğrenci velilerinin genelde hangi meslek grubundan olduğunu sor. Soracaksın yapacak bir şey yok. Eğer iyi bir tercih yapma derdindeysen biraz hareketlen.


Veliler ne alaka? 



Öğrenciler akşam evde kimle vakit geçiriyorsa, bu yaşa kadar kimle yaşadıysa onun etkisi mutlaka vardır. İçine sinecek cevaplar alırsan ne hoş. 



Müdür bey, "Okulumuzda çoğunlukla memur çocukları var " derse hiç çekinme yaz direkt. 


Liselerin puanlarına aldanma, öğretmenleri iyiyse o okul iyi demektir. Okulun adına vurulma yanii. 


Copyright © 2018 Tüm Hakları Saklıdır.

PDR-PSİKOLOJİ TERCİHİNDEN ÖNCE Bİ' OKU BENCE

Temmuz 13, 2018 2 Comments

Psikoloji veya Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünü tercih etmek isteyen arkadaşım ve belki de meslektaşım!


Sana puanlardan, tabanlardan, tavanlardan bahsetmeyeceğim ya da şu okul bu okul yazısı olmayacak bu yazı.Konumuz Psikolojik Danışmanlık ve RehberlikÖncelikle seninle bir zaman yolculuğuna çıkalım. Üniversite birinci sınıfın yazında olduğunu düşün. Evindesin. Okul geliyor aklına. Yaptıklarınız, öğretmenlerin, sınıf arkadaşların, derslerin, ödevlerin... 
Severek yaptın mı? 
İçinden geldi mi?
Bi' fazlası için kendin zahmet edip araştırdın mı?
Sınav dönemleri dışında sohbetlerinde psikoloji içerikli konular yer aldı mı?
Öğretmenlerin anlattıkları ilgi çekici mi?
Hey dostum sen bu olayı sevdin mi? Danışma falan diyorlar bak... 

Baştan diyeyim bu iş para için yapılmaz. Onu bi çıkar aklından. İnsanları seviyorsan, psikolojik desteğin uzmandan alınması gerektiğini düşünüyorsan yaklaş!
Seni alnından öpeceğim. Duygulandım.
Tabi şuan hayal kuruyoruz ama bunları düşünmek lazım. Sen üniversite mezunu olduğunda ister istemez psikolojik danışman/psikolog olacaksın. İnsanlar sana neler anlatacak neler... 

Şimdi kendine sor;

  • Ben karşımdaki insana onu yargılamadan, ona karşı herhangi bir duygumu belirtmeden, onu dinleyip, ona anlaşıldığını hissettirebilir miyim?
  • Bir insanla(danışanla) sırf onun istekleri ve iyiliği doğrultusunda hedef belirleyip, haftalarca çalışma(danışma) yapabilir miyim? 

Bu sorular sana saçma ya da sıkıcı geliyorsa sen bir daha düşün derim… 

Ancak devam eden arkadaşlara söylemeliyim ki bu sorular daha başlangıç. 

*Sabır senin göbek adın, empati ise gölgen olmalı çekirge. Kısacası insani yönlerini geliştirmeli, yontmalı ve güzelleştirmelisin.


  Tercih senin!

Copyright © 2018 Tüm Hakları Saklıdır.

12 Temmuz 2018 Perşembe

Hoşgeldim

Temmuz 12, 2018 5 Comments
Merhabalar...

Herkes bu bloga girdiyse seçkin birer okur demektir. Burada kendimi geliştirmek adına bulunuyorum, bu sebeple sizin yorumlarınız başımın tacı ancak; saygı diye bir çerçeveden düşünülüp yazıldığı takdirde.

Herkese benden çay.

Şimdilik bu gönderinin altına hoşgeldin, beşgittin, seni çok beğenerek takip edeceğiz, yazacakların mükemmel gibi şeyler yazabilirsiniz.

Okumak istediğiniz konuları ya da fikrimi merak ettiğiniz konuları yoruma bırakırsanız elimden geldikçe yazmaya gayret göstereceğim :)


Sevgiyle kalın...